12.CEZA DAİRESİ 2015/13248.E 2017/3108.K

Başkasının facebook profilindeki fotoğrafı kullanarak yeni bir facebook hesabı açılmasının verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturacağı hakkında:

 

T.C.

YARGITAY

  1. CEZA DAİRESİ
  2. 2015/13248
  3. 2017/3108
  4. 12.4.2017
  • VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK VERME VEYA ELE GEÇİRME ( Mağdurun Kişisel Veri Niteliğindeki Resmini “Nesrin Hülya E.” Adlı Facebook Hesabı Üzerinden Başkalarının Görgüsüne Sunma – Sanık Hakkında Genel Kastla İşlenen Suçdan Dolayı Mahkumiyet Kararı Verilmesinde İsabetsizlik Görülmediği )
  • HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ ( Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu – T.C.K.’nın 51/3. Md. Uyarınca Cezası Ertelenen Sanık Hakkında Bir Yıldan Az Üç Yıldan Fazla Olmamak Üzere ve Mahkum Olunan Ceza Süresinden Az Olmayacak Şekilde Denetim Süresi Belirleneceği )
  • HÜKÜM ( Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu – T.C.K.’nın 136/1. Md. Seçenek Olarak Adli Para Cezasına Yer Verilmediği ve Sanığa Hapis Cezası Hükmedildiği Halde Temel Ceza Tayin Edilirken “Takdiren Para Cezasının” İbarelerine de Yer Verilmesinin Doğru Olmadığı )
  • DENETİM SÜRESİ ( Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme Suçu – Sanığın Denetim Süresi İçerisinde Kasten Suç İşlemesi Durumunda Ertelenen Hapis Cezasının Kısmen veya Tamamen İnfaz Edileceğinin Denetim Süresini İyi Halli Olarak Geçirmesi Durumunda Cezasının İnfaz Edilmiş Sayılacağının Kararda Belirtileceği )
  • HÜKMÜN KARIŞTIRILMASI ( Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme veya Ele Geçirme – “T.C.K.’nın 125/4 Md. Uyarınca Cezanın 1/6 Oranında Artırılması” Biçiminde Somut Olayla İlgisi ve Uygulama Alanı Bulunmayan T.C.K.’nın 125/4. Md. Tatbik Edilmesi ve Artırımdan Söz Edildiği Halde Hükmedilen Temel Cezada İndirim Yapılmasının Bozma Nedeni Olduğu )

5237/m.51/3-7,125/4,136/1

 

ÖZET : Dava; verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçuna ilişkindir. Mağdurun kişisel veri niteliğindeki resmini, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması sebebiyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle “Nesrin Hülya E.” adlı facebook hesabı üzerinden başkalarının görgüsüne sunan sanık hakkında, genel kastla işlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesine dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. TCK’nın 136/1. maddesinde seçenek olarak adli para cezasına yer verilmediği ve sanığa hapis cezası hükmedildiği halde, temel ceza tayin edilirken, “takdiren takdiren para cezasının” ibarelerine de yer verilmesi, Sanığa verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı TCK’nın 136/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası belirlendikten sonra, “Sanığın üzerine atılı hakaret suçunu alenen işlediği anlaşılmakla TCK’nın 125/4 maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında artırılarak sanığın 10 Ay Hapis Cezası ile Cezalandırılmasına,” biçiminde, somut olayla ilgisi ve uygulama alanı bulunmayan TCK’nın 125/4. maddesinin tatbik edilmesi ve artırımdan söz edildiği halde hükmedilen temel cezada indirim yapılıp netice cezanın 10 ay hapis cezası olarak tayin edilmesi suretiyle hükmün karıştırılması, TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca, cezası ertelenen sanık hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere ve mahkum olunan ceza süresinden az olmayacak şekilde denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve TCK’nın 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içerisinde kasten suç işlemesi durumunda ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğinin, aynı Kanun’un 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezasının infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi bozma nedenidir.

 

DAVA : Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan sanığın mahkumiyetine dair hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

 

KARAR : Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanık … ile katılan mağdur …’ın bir müddet aynı kargo firmasına ait iş yerinde birlikte çalışmalarından dolayı birbirlerini tanıdıkları, sanığın iş yerinden ayrıldığı dönemde, profil resmi olarak sanığın resminin kullanıldığı … adlı facebook hesabından, mağdurun facebook hesabına, “Selam Sultan Hanım, nasılsınız?” ve “İnsan bu kadar güzel olunca cevap vermiyor, haklısın da.” şeklinde 16.09.2013 tarihli iki mesaj gönderilmesini müteakip, mağdurun, iş yeri sahibi olan tanık Beşir’den sanığı telefonla arayıp, olayla ilgisinin bulunup bulunmadığını öğrenmesini istediği, mağdurun talebi doğrultusunda, 17.09.2013 günü saat 10.00 sularında, sanığı telefonla arayan tanık Beşir’in konuyu sanığa ilettiği ve sanığın … adlı facebook hesabı ile bir ilgisinin bulunmadığını ifade ettiği; ancak, bu telefon görüşmesinden yaklaşık 2 saat sonra, … adlı facebook hesabındaki sanığa ait profil resminin kaldırılıp, profile manzara resmi konulduğu ve aynı gün saat 13.00 sularında, mağdurun iş yerine giderek, onunla tartışan sanığın, … adlı facebook hesabının sahibi olmadığını ve facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde başkalarına ait resimlerle rahatlıkla sahte hesaplar açılabileceğini mağdura ispatlama saikiyle ve onun rızası olmaksızın mağdurun facebook profilindeki resmini kullanarak “Nesrin Hülya E.” adıyla yeni bir facebook hesabı açtığı olayda,

 

Mağdurun kişisel veri niteliğindeki resmini, hukuka uygunluk nedenlerinin bulunmaması sebebiyle hukuka aykırı olduğunda tereddüt bulunmayan bir yöntemle “Nesrin Hülya E.” adlı facebook hesabı üzerinden başkalarının görgüsüne sunan sanık hakkında, genel kastla işlenen verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı mahkumiyet kararı verilmesine dair yerel mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

 

Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın savunma hakkının kısıtlandığına, sübuta, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğüne dair sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

 

1- ) TCK’nın 136/1. maddesinde seçenek olarak adli para cezasına yer verilmediği ve sanığa hapis cezası hükmedildiği halde, temel ceza tayin edilirken, “takdiren takdiren para cezasının” ibarelerine de yer verilmesi,

 

2- ) Sanığa verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme suçundan dolayı TCK’nın 136/1. maddesi gereğince 1 yıl hapis cezası belirlendikten sonra, “Sanığın üzerine atılı hakaret suçunu alenen işlediği anlaşılmakla TCK’nın 125/4 maddesi uyarınca cezası 1/6 oranında artırılarak sanığın 10 Ay Hapis Cezası ile Cezalandırılmasına,” biçiminde, somut olayla ilgisi ve uygulama alanı bulunmayan TCK’nın 125/4. maddesinin tatbik edilmesi ve artırımdan söz edildiği halde hükmedilen temel cezada indirim yapılıp netice cezanın 10 ay hapis cezası olarak tayin edilmesi suretiyle hükmün karıştırılması,

 

3- ) TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca, cezası ertelenen sanık hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere ve mahkum olunan ceza süresinden az olmayacak şekilde denetim süresi belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi ve TCK’nın 51/7. maddesi gereğince sanığın denetim süresi içerisinde kasten suç işlemesi durumunda ertelenen hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğinin, aynı Kanun’un 51/8. maddesi gereğince denetim süresini iyi halli olarak geçirmesi durumunda cezasının infaz edilmiş sayılacağının kararda belirtilmemesi,

 

SONUÇ : Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerle 5320 Sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 Sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.